CEMİYETİN YARALARINA MERHEM OLAN VAKIFLAR

İstanbul'da yardıma muhtaç insanlar (yaşlılar, talebeler, fakirler, yolcular, garipler v.s.) ile yardımları onlara ulaştıran müesseseler (câmiler, tekkeler, aşevleri, sebiller v.s.) ta fetihten itibaren vakıflar tarafından finanse edilegelmiştir.

İstanbul vakıfları tahrir defterine göre şehirde bulunan vakıfların (dükkân kiraları, han-hamam ve benzeri işletmeleri, arâzî icarları v.s.) dökümleri şöyledir:

(İlk verilen rakamlar 1546; ikinciler 1596 yılındaki adetleri gösterir.)

- Ayasofya Vakfı 191, 345;
- Mahmud Paşa Vakfı 152, 335;
- Ali Paşa Vakfı 44, 76;
- İbrahim Paşa Vakfı 106, 129;
- Sultan Bayezid Vakfı 198, 319;
- Ebu'l-Vefâ Vakfı 165, 306;
- Sultan Mehmed Vakfı 372, 681;
- Sultan Selim Vakfı 33, 90;
- Murad Paşa Vakfı 119, 330;
- Davud Paşa Vakfı 84, 264;
- Mustafa Paşa Vakfı 65 227;
- Topkapı Vakfı 13, 39;

Buradaki vakıf sayılarındaki artış, vakıf kârlarının işletmeye tahvîl edilmesi ile ortaya çıkmaktadır. Meselâ, Sultan Selim Vakfı'nın 1546 yılında 33 olan vakıf geliri sayısı, 1596 yılında 90'a ulaşmaktadır. Belli ki Sultan Selim Hân hazretleri, hayatta iken kendi adına 33 adet vakıf tesis etmiş; vefâtından sonra ise mütevelli hey'et, bu 33 vakfın gider fazlasını yatırıma aktarıp, sözgelimi yeni dükkânlar satın alarak vakfı büyütmüşlerdir.
Yukarıdaki verilere göre İstanbul şehrinde, 1546 yılında 1594 adet; 1596 yılında ise, 3180 adet vakıf mevcut imiş. Düşününüz, böyle bir şehrin acaba aç ve açıkta kalan insanlarının sayısı, muhtaç durumdaki talebe adedi, fakirlikten dolayı tedâvi olamayan hasta durumu, kimsesiz kalmış yaşlıları şimdikine nisbetle ne kadardı?.. Düşünmeye değmez mi?!..

Fazilet Takvimi

Konular