Karadeniz Ereğli Müzesi

Kent M.Ö.550 dolaylarında Dor boylarının buradaki "Mariandyn" olarak adlandırılan yerleşik halkı egemenlikleri altına almasıyla kurulmuştur. M.Ö.VI. yüzyıl ortalarında (560) bir kısım Megaralılar ve Boiotialılar burada güçlü bir Yunan kolonisi kurmuşlar ve yöre bu dönemde Ereğli Herakleia Pontika adını almıştır. Kentin antik adının menşei, Yunan mitolojisinin efsanevi kahramanı Herakles'e dayanmaktadır. Grekçe olan Herakles adı, zamanla halk arasında "Ereğli" biçimine dönüşmüştür. M.Ö.2. yüzyılda Bithynia Krallığı egemenliğine giren kent, M.Ö. 1. yüzyılda Romalılar tarafından ele geçirilmiştir. Daha sonra Bizans, Ceneviz ve Osmanlı egemenliğine giren kent, Osmanlı döneminde "Bender-i Ereğli" olarak adlandırılmıştır. Zengin taşkömürü yatakları ve limanıyla Kurtuluş Savaşı sırasında stratejik açıdan büyük önem taşıyan ve milli mücadele yıllarında Fransızlar tarafından işgal edilen Ereğli, 18 Haziran 1920'de Fransız işgalinden kurtulmuştur. Zemin + 3 katlı, orta sofalı plan tipinde ve kargir olan yapı, 19. yüzyıl sonlarına doğru kentin ileri gelenlerinden Halil Paşa Karamahmutoğlu tarafından yaptırılmış ve antik spoli malzemelerden de yararlanılarak ilgi çekici hale getirilmiştir. Bir dönem ortaokul ve Kız Meslek Lisesi olarak da kullanılan yapı, 1988 yılında Kültür Bakanlığı'na tahsis edilmiş ve 1989 yılında başlanan restorasyonu 1998 Mart ayında bitirilmiştir. 1988 yılı Eylül ayından itibaren Atatürk Kültür Merkezi'nde faaliyetlerini sürdüren Ereğli Müze Müdürlüğü, 17.3.1998 tarihinde restorasyonu tamamlanan Halil Paşa Konağı'na taşınmıştır. Teşhir-tanzim çalışmaları tamamlanan binanın zemin katı idarî bölüm olarak kullanılmaktadır. Müzenin birinci katında, Ereğli ve çevresinde toplanan Grek, Roma, Bizans dönemlerini yansıtan mermer mezar stelleri, pişmiş toprak amphoralar, figürlü mermer sütun başlıkları, cam kaplar ve takılar, çeşitli madeni eserler ve pişmiş topraktan yapılmış kaplar, kandiller, dokuma ağırlıkları ve figürinlerden oluşan arkeolojik eserler ile Lidya, Grek, Roma, Bizans, Abbasi, Emevi, Sasani, Artuklu, Selçuklu ve Osmanlı sikkeleri koleksiyonlarından oluşan eserler teşhir edilmektedir. İkinci katta çeşitli erkek ve kadın giysileri ile yöreye özgü bir dokuma olan "Elpek" kumaşı ve ipliği, dokuma aletleri, mendil, bohça, örtü gibi dokuma türleri, silahlar, takılar, mühürler tütünle ilgili eşyalar, tespih, saat, mutfak eşyaları, ölçü ve tartı aletleri ve yazma eserlerden oluşan yöresel etnografik eserler sergilenmektedir. Üçüncü kat, dönemine uygun döşenmiş müze-ev olarak düzenlenmiştir. Müze bahçesinde ise, çeşitli dönemlere ait lahitler, sütun başlıkları, sütun kaideleri, sütunlar, yazıtlı bir taş, mimarî parçalar ve bir anıt mezardan oluşan taş eserler sergilenmektedir.