İnönü Etnoğrafya Müzesi

Şanlıurfa Müzesi 1969 yılında ziyarete açılmıştır. Zengin bir tarihi geçmişi olan Şanlıurfa yöresi pek çok Höyük ve eski iskân yerine sahip bulunmaktadır. İl merkezinin 44 km. güneydoğusunda adını verdiği ovada yer alan kendine özgü sivil mimarisi ile büyük ilgi toplayan Harran bunların en önemlilerinden biridir ve M.Ö.III binden M.S. XIII. yüzyıla kadar kesintisiz iskân edilmiştir.

Bölgede; Atatürk Barajı, Birecik Barajı ve Kargamış Barajı göl aynası altında kalan yerleşimlerde, kurtarma kazıları yapılması planlanmıştır.

Şanlıurfa Müzesi'nde; Harran'daki kazı çalışmalarından elde edilen eserlerin yanı sıra, yöredeki diğer höyüklerde ve eski iskân yerlerindeki çalışmalar sonucu ortaya çıkarılan kültür varlıkları, kronolojik sıralama ile ve ayrı vitrinler halinde teşhir edilmektedir.

Giriş katındaki ilk salon Asur, Babil ve Hitit çağlarına ait taş eserlere ayrılmıştır. Arkeolojik seksiyona ait ikinci ve üçüncü salonlarda; Neolitik Devre (M.Ö. 8000-5000) ait çakmak taşından kesici aletler, deliciler, taştan idoller ve kaplar; Kalkolitik Devre (M.Ö.5000-3000) ait pişmiş topraktan yapılmış, boyalı ve boyasız geometrik desenli seramikler, mühürler, ölü gömme küpleri (pithos), fayanstan yapılmış kolye taneleri; Eski Tunç Çağına (M.Ö. 3000-2000) tarihlenen pişmiş topraktan mühür baskılı küp parçaları, silindir ve damga mühürler, figürinli kap parçaları, hayvan figürinleri, madeni eşyalar, takılar, idoller gibi çok ve çeşitli eserler teşhir edilmektedir. Etnografik eserler seksiyonunda; yörenin özelliklerini taşıyan giysiler, gümüş ve bronz takılar, el sanatlarına ait örnekler, yöreye has özellik taşıyan oymalı kitabeli ahşap kapılar ve pencere kanatları, hat sanatına ait eserler, el yazması Kuran-ı Kerim'ler bulunmaktadır.

Şanlıurfa Müzesi'nin bahçesinde de arkeolojik eserler yine kronolojik sıra esas alınarak teşhir edilmektedir. Ön cephede, açık teşhirde hayvan tasvirlerinin yer aldığı bir de mozaik havuzu bulunmaktadır.