Kayseri Etnoğrafya Müzesi

Geç Osmanlı dönemi sivil mimarisinin nadide örneklerinden olan Güpgüpoğlu Konağı, Selamlık ve Haremlik olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır. Bugün girişte sağ tarafta bulunan Haremlik Bölümü Müze-Ev olarak, sol tarafta bulunan Selamlık Bölümü de Etnoğrafya Müzesi olarak kullanılmaktadır. Gerçeğe uygun olarak restore edilen Güpgüpoğlu Konağı ve bünyesindeki Etnoğrafya Müzesi, konak yaşantısını merak eden ve dönemin sosyo-kültürel değerlerini yansıtan ayrıntıları gözlemlemek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir mekan...
Kayseri kültüründen esintiler: Etnoğrafya Müzesi
Etnoğrafya Müzesi ve Güpgüpoğlu Konağı

Kayseri ili Melikgazi ilçesinde yer alan Güpgüpoğlu Konağı, 1976 yılında Kültür Bakanlığı'nca kamulaştırılmış ve Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescil edilmiştir. Daha sonra yapılan restorasyon çalışmalarından sonra konağın batı tarafı 18 Mayıs 1995 günü teşhir ve tanzimi yapılarak Müze-Ev olarak ziyarete açılmıştır. 3 yıl sonra Bakanlık emirleri gereğince, daha önce Hunat Medresesi'nde bulunan Etnografya Müzesi, 18 Mayıs 1998 tarihinde konağın doğu kısmı ikinci katına taşınarak hizmet vermeye başlamıştır.

Konak, Selamlık ve Haremlik olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır. Bugün girişte sağ tarafta bulunan Haremlik Bölümü Müze-Ev olarak, sol tarafta bulunan Selamlık Bölümü de Etnoğrafya Müzesi olarak kullanılmaktadır.

Selamlık bölümü

Haremlikten daha sonra yapılmıştır. Doğuda dış kale duvarlarına yaslanır ve iki katlı yoğun bir kitleye sahiptir. Alt katı hayvanlara ve onların yiyeceklerinin depolanmasına ayrılmıştır. Üst kat, dışarıdan çıkılan ağaç korkuluklu taş bir merdivenle ulaşılan bir orta hol çevresinde düzenlenmiştir.

Hol kuzey yanda yarı açık bir köşk,doğuda bir selamlık odası ve batıda bir kabul salonu ile çevrelenir. Bu odaların duvar ve tavanları ahşap süslemelerle kaplıdır. Üst katın güneyinde bir tokana,bir hizmetçi odası,bir servis holü ve kahve ocağı adı verilen bir mutfak vardır.


[Kayseri kültüründen esintiler: Etnoğrafya Müzesi]

Haremlik bölümü

Kayseri’nin diğer evlerinde de olduğu gibi haremlik bölümü üç ana mekandan oluşur. Bu kısımlar sofa, harem odası ve "tokana"dır. Sofa (ana mutfak) ana mekan olarak düşünülmüş, diğer odalar bunun çevresinde gelişmiştir. Sofanın doğusunda “Harem Odası”, batısında “Tokana” güneyinde büyük bir “Ambar ve Hizmetçi Odası” yer alır. Tokana’nın kuzeyinde kadın konuklar için eve sonradan eklenen bir kabul (veya misafir) odası vardır.

Misafir odasının batısında, kahve odası olarak adlandırılan bir mutfak ve ona bitişik bir açık köşk yer alır. Buradaki köşk, ahşap kolonlar üzerine yükselen ahşap bir çatıdan oluşur. Kolonlar ince uzun, tavan işlemelidir. Köşkün önünü, dekoratif taşlarla yapılmış bir havuz süsler.Avlu taş kaplıdır. Bunlardan başka haremlik bölümünde bir de hamam yer almaktadır.

Sofanın avluya bakan dış görünüşü diğerlerinden daha yüksektir ve Urfa-Diyarbakır-Mardin evlerini andırmaktadır. Sofa cephesi simetriktir; kapı ve pencereleri korniş şeklindeki kabartmalarla çerçevelere alınmıştır. Kapının iki yanında dekoratif birer girinti vardır. Kapı ve pencere kemerleri belki Mısır-Memluk etkisiyle beyaz ve siyah taşların süs oluşturacak şekilde kullanılmasıyla yapılmıştır. Kapıda iki, pencerelerde birer kemer kullanılmıştır. Pencere üstlerine ayrıca birer motifli beyaz taş yerleştirilmiştir.


[Kayseri kültüründen esintiler: Etnoğrafya Müzesi]

Güpgüpoğlu Konağı'nın tarihi:

Evin eski orijinal bölümleri 1419 ile 1497 yılları arasında yapılmış, ekleme ve değişiklikler 18.yüzyıla kadar devam etmiştir.

Etnoğrafya Müzesi

1969 yılında Arkeolojik eserlerin Gültepe Mahallesindeki yeni yapılan binaya taşınmasından sonra, Hunat Hatun Medresesi'nin, restorasyon çalışmaları tamamlanıp 06 Mart 1983 tarihinde Etnografya Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Daha sonra Bakanlık emirleri gereğince medrese boşaltılarak Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne teslim edilmiştir.

Güpgüpoğlu Konağı'nın doğusunda yer alan ve binaya sonradan ilave edilen selamlık bölümüne, etnografik eserler taşınmış, teşhir ve tanzim işlemleri tamamlandıktan sonra 18 Mayıs 1998 tarihinde Etnografya Müzesi ziyarete açılmıştır.


[Kayseri kültüründen esintiler: Etnoğrafya Müzesi]

Müze, binanın ikinci katındadır ve taş basamaklı ahşap korkuluklu bir merdiven ile çıkılmaktadır. Odalar, orta hol çevresinde düzenlenmiştir. Holün kuzeyinde yarı açık bir köşk vardır.

Holün doğusundaki büyük odada cam, çini, ahşap ve madeni eserler, ikinci odaya giriş koridorunda, ateşli, kesici ve delici silahlar ile erkek kıyafetleri, ikinci küçük odada ise kadın süs eşyaları ile kadın kıyafetleri sergilenmektedir.

Holün güneyinde girişte yer alan büyük odada, İslam devletlerine ait sikkeler kronolojik bir sıra halinde, diğer küçük odada ise el yazma Kuran-ı Kerimler, yazı takımları ve icazetnameler yer almaktadır. Holün batısındaki büyük oda da bakır ev eşyaları, halı ve kilimler sergilenmektedir.

Yarı açık köşkte Türkmen Çadırı, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait küpler, bahçede ise İslami mezar taşları ve taş tezyinat parçaları teşhir edilerek ziyarete sunulmuştur.

Güpgüpoğlu Konağı ve Etnoğrafya Müzesi'nde toplam 1121 adet eser sergilenmektedir.