Çanakkale Arkeoloji Müzesi

Müzeler şehri Çanakkale’de arkeoloji meraklılarının kesinlikle uğramaları gereken Çanakkale arkeoloji müzesi antik döneme dayanan eserleriyle ziyaretçilerini şaşırtıyor. Mustafa Kemal Atatürk tarafından verilen talimatla Çanakkale’de müze faaliyetleri 1936 senesinde başladı. Ancak ne hazin bir durumdur ki ülkemizde çalışma yapan yabancı arkeologlar tarafından birçok antik eserler yurt dışına çıkarılmış. Ama verilen kanuni mücadeleler sonucunda bir kısmı Türkiye’ye getirildi ve bu eserler Çanakkale Müzesinde sergileniyor. Sergilenen eserler arasında Frank Calvert ve Carl Blegen adındaki arkeologların Türkiye’den topladıkları koleksiyonların bazıları da yer alıyor.

Müzede Truva kentinde bulunan önemli eserler ve Tenedos antik kentinden çıkan değerli kalıntılar müzenin temelinin atılmasında önemli bir neden oldu. Müze tam olarak 1984 senesinde açılır ve daha önce Zafer meydanında sergilenen kıymetli eserler Çanakkale Arkeoloji müzesine taşınır. Şuanda müzede Çanakkale’de çıkarılan veya birçok yerden getirilen tarihi miraslar sergileniyor. Müzede kronolojik sıraya önem verilmiş ve zamanın değişiminin eserleri de etkilediği gerçeği gözler önüne serilmiş.Çanakkale Müzesinde bugün itibariyle 12 binin üzerinde eser var. 15 binin üzerinde sikke ve 2 binin üzerinde etnoğrafik eserler muhafaza altındadır.


Çanakkale Arkeoloji Müzesinin Bölümleri

Müze altı bölümden oluşuyor. Yukarıda belirttiğim gibi tüm eserler kronolojik bir sıraya göre dizilmiş. Troia salonunda 1870 senesindeki arkeolojik kazılarda çıkan eserler yer alıyor. Truva ketine ait bu eserler, erken tunç çağı ve demir çağı arasında bir köprü oluşturmuş. Seramik sanatının mükemmel örneklerinin yer aldığı bu bölümdeki eserler, birçok arkeoloji müzesi tarafından teşhir edilmiş ve büyük beğeni kazanmış. Sizde eserlerin ilginçliklerini ve kullanım alanlarını okuduğunuzda şaşırabilirsiniz.

Troia salonundan sonra Assos adındaki salona devam edeceksiniz. Burada 1980 senesindeki çalışmalar neticesinde gün yüzüne çıkarılmış eserler var. Burada mezarlardan çıkarılmış ilginç eserler yer alıyor. Eskiden kişilerin eşyalarıyla beraber gömülmesi ve kişiyi mezarda koruyacağına inanılan muhafız heykelleri göreceksiniz. Ayrıca bu salonda, kase ve tanrıça figürlerine çokça rastlayacaksınız. Bu salonda dinin ve tanrıların ilk insandan beri var olduğunu çıkarmak mümkün.


Dardanos ve Afrodit Heykeli

Dardanos tümülüsü salonu da ilginç eserleriyle ziyaretçilerini karşılıyor. Dardanos bir kent, ismini de kurucusu olan Dardanos’tan alıyor. 1959 senesinde Çınarlı köyünde yapılan kazılarda Kral Dardanos ve ailesinin mezarları tespit edildi. Çok sayıda eser kazı esnasında ortaya çıktı. Mezarlar hala korunuyor. Mezar çevresinde bulunan eserler altın, heykel, bronz kaplardan oluşuyor. Bu kentten çıkarılan en önemli eserin Afrodit heykelciği olduğunu söylemek yanlış olmaz. Sağlığı ve güzelliği ifade eden heykel, milattan önceye dayanan tarihiyle en eski yapılar arasında.

Kızöldün tepelerinde yapılan kazılarda Polyksena Lahti çıkarıldı. Çok eski bir lahit olması açısından önem taşıyor. Üzerinde anlatılanların Kral Priamos’un Plyksena’yı katledişi olduğu söyleniyor. Hadrian Heykeli’de Çanakkale Arkeoloji müzesinde dikkat çeken eserlerden birisi. Roma İmparatoru Hadrian’a ait olan heykel, Troia’ya yapılan mimari yardımların anısına dikilir.